Kelime karşılığı kiralama olan leasing, ilk defa 1930’lu yıllarda ABD’de yatırım ve finansman sağlamak amacıyla ortaya çıkmıştır. Türk hukukuna da, 1985 yılında finansal kiralama adıyla girmiştir.
Finansal kiralama (leasing) sözleşmelerinin esası, malın mülkiyet hakkı ile ekonomik olarak işe yararlığının birbirinden ayrılması, malın hukuki sahibi ile ekonomi sahibinin farklı kişiler olmasıdır. Yani, bir yatırım malının gelecekteki kullanıcısı (lessee), bir finans kurumuna (lessor) başvurarak ondan, özelliklerini belirlediği yatırım malını kendi adına satın almasını ve bu malın tüm hasar riskini de kapsayacak biçimde kullanımını kendisine devretmesini ister.
Bunun karşılığında da malın satın alınma bedeli, masraf faiz ve finans kurumunun karından oluşan finansal kiralama (leasing) bedelini ödeme borcunu üstlenir.
Kullanıcı tarafından üstlenilen ödemeler, malın ekonomik ömrüne karşılık oluşturulacak şekilde taksitler halinde ifa edileceğinden, yatırımcı, ödemelerini malı işletmekle elde edeceği kazançtan yapabilecektir. Böylece, bir üretim malının finansal kiralama (leasing) sözleşmesi yapmak suretiyle sağlayan yatırımcı, malın ekonomik olarak işe yararlılığını elde edip, finansman güçlüklerinden kurtularakyeni alanlara yönelecek, finans kurumuda sözleşme konusu malın mülkiyet hakkına sahip olmak suretiyle ödemeleri güvence altın almış olacaktır.
Kanunda şöyle tanımlanmaktadır;
Kiralayanın, kiracının talebi ve seçimi üzerine üçüncü kişiden satın aldığı veya başka suretle temin ettiği bir malın zilyetliğini, her türlü faydayı sağlamak üzere ve belirli bir süre feshetmemek şartı ile bedeli karşılığında, kiracıya bırakmasını öngörmektedir.
Esaslı Unsurlar
Finansal Kiralama Konusu Mal
Finansal kiralama sözleşmesinin konusuna taşınır ve taşınmaz mallar girmektedir. Patent, marka gibi fikri haklar sözleşmenin konusu olamazlar.
Kiralayan şirket, sözleşme konusu malı kiracının talebi ve seçimi üzerine üçüncü kişiden satın alabilir veya başka bir şekilde sağlayabilmektedir. Kiracı, bir piyasa araştırması yaparak malı ve özelliklerini belirledikten sonra kiralayan şirkete başvurarak malı finanse etmesini ister, kiralayan şirket de malı üçüncü kişilerden sağlayarak zilyetliğini kiracıya devretmektedir. Kiralayan şirketin malı üçüncü kişiden sağlayarak kiracıya teslimini gerçekleştirmesi, finansal kiralama sözleşmesinin ayırt edici özelliklerindendir. Bu nedenle, kiralayan şirketin sözleşmenin başlangıcından itibaren stoklarında bulundurduğu kendine ait malın zilyetliğini kiracıya devretmesi yüklenimini içeren bir sözleşme, şartlara göre ya satım ya da kira sayılmaktadır. Böylece, finansman amacını ve finansal kiralama sözleşmesi olma özelliğini kaybetmektedir.
Finansal Kiralama Bedeli
Finansal kiralama karşılıklı (ivazlı) bir sözleşmedir. Kiralama bedelini ve ödemelerin yapılacağı dönemleri taraflar belirlemektedir. Kiralama bedeli Türk lirası veya Merkez Bankasınca alım satımı yapılan döviz cinsinden belirlenebilir. Yurtdışından yapılacak finansal kiralamalarda kiralama bedeli 25.000 Amerikan doları karşılığı Türk Lirasından az olamaz.
Feshedilmezlik Süresi
Finansal kiralamaz sözleşmelerinin en az 4 yıl süreylefeshedilemeyeceği kanunda belirlenmiştir. İstisnai durumlar mevcuttur.
Anlaşma
Anlaşma, tarafların sözleşme konusu malın belirli bir süreyle feshedilmemek üzere her türlü faydalanma hakkının kiracıya bırakılması, bunun karşılığında da kiracının belirli bir bedel ödemesi konusunda uyuşmaları demektir.
Söz konusu anlaşmada, kiralayan, kredi kurumu niteliğinde olan bir anonim şirkettir. Kiralayan şirketin kuruluşu, şube açması veya yabancı bir şirketin Türkiye’de şube açması Hazine ve Dış Ticaret Müsteşarlığı’nın bağlı bulunduğu Bakanlığın iznine tabidir.
Kiracı konusunda bir sınırlama olmamasına rağmen, uygulamada finansal kiralama sözleşmesinde kiracı, sözleşmedeki malın yatırım malı olduğu gerçeğinden dolayı, bir yatırımcı olmaktadır. Kiracı durumundaki kullanıcı, genellikle bir alanda üretim yapan bir işletmenin sahibiolan bir kimse olmaktadır.
Taraflar arasındaki finansal kiralama sözleşmesinin noterlikçe resen düzenleme biçiminde resmi şekilde yapılması gerekli olmaktadır. Ayrıca, konusu taşınır mal olan sözleşme, kiracının yerleşim yeri noterliğinde tutulan özel sicile tescil edilirken, konusu taşınmaz mal olan sözleşme, taşınmazın bulunduğu tapu kütüğünün beyanlar hanesine, konusu gemi olan sözleşme ise, gemi siciline şerh edilmektedir.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder