Ferman usulüyle yapılan anayasalar hükümdarın tek taraflı iradesinin ürünüdür. Hükümdar
tebaasına bir anayasa vermeye karar verinceye kadar tam anlamıyla mutlak ve sınırsız bir
iktidara sahiptir. Ferman tek taraflı bir işlem olarak bağlayıcı değildir.
Örnek: 1848 İtalyan Anayasası, 1889 Japon Anayasası bizde de 1876 Kanunu-u Esasi ferman
usulüyle hazırlanmıştır.
b) Misak
Misak usulünde, ferman usulünün aksine, hükümdarın iradesinin karsısında ona kendisini
kabul ettirebilen bir temsili organ yâda meclis vardır. Kısaca artık, monarkın iradesine
eklenen bir baska irade söz konusudur. Burada, hükümdarla onun karsısında olanlar arasında
bir pazarlık, bir uzlasma vardır. Bu nedenle misak hükümdarın tek yanlı bir işlemi değil, iki
yanlı bir işlemdir. Özetle misak, hükümdar ile karşısındakiler arasında yapılan bir anlaşma,
bir sözleşme, bir akittir. Misak fermanın aksine bağlayıcı bir nitelik taşır.
Örnek: 1215 Magna Carta Libertatum, 1689 Bill of Rights bizden 1808 tarihli Sened-i Đttifak.
2. Demokratik Usuller
Anayasa yapmanın bir de demokratik usulleri vardır. Zira teorik olarak demokrasilerde
egemenlik bir kişiye değil, halka ve millete aittir. Egemenlik millete aitse anayasa kurucu
meclis, halka aitse kurucu referandum usulüyle yapılacaktır.
a) Kurucu Meclis
Konvansiyon veya kurucu meclis, anayasayı yapmak üzere halk tarafından seçilmiş özel bir
meclis demektir. Görevleri bakımından kurucu meclislerin, “Fransız” ve “Amerikan” olmak
üzere iki tipi vardır.
b) Kurucu Referandum
Kurucu referandum usulünün teorik temelini halk egemenliği ilkesi oluşturmaktadır. Kurum
pratikte, yarı-doğrudan doğruya demokrasi araçlarından biri olan referandumun anayasaların
kabulüne uygulanmasından ibarettir.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder