İdeal Tip Bürokrasi Modeli
Weber, örgütlerin yapısı ve işlemleri üzerinde yaptığı incelemeler sonucu geliştirdiği bürokrasi modelini, “ideal tip” olarak kavramlaştırmıştır. Burada kullanılan “ideal” kavramı, “arzulanan”, “olması istenilen”, şu yada bu şekilde “iyi” veya “üstün” anlamına gelmez. Dolaysıyla ideal tip, gerçek tipin üstün hali değil, yalnızca gerçekte tam örneği bulunmayan “saf” demektir. Saf demek, belli bir sosyal olay tipine has tüm özellikleri bir araya getiren ve belli bir sosyal olay tipine yabancı olan özellikleri bir yana bırakan demektir.
İdeal tip bürokrasi ise, realitede saf ve eksiksiz yönüyle gözlemlenebilen bir biçim değil, daha çok zihni bir tanımlama ve niteleme kavramsal bir çerçeve ve kalıptır. Mevcut örgütler bu ideal tipe yaklaştıkları ölçüde bürokratiktir.
Weber, bürokrasiyi doğrudan tanımlamak yerine, onun unsurlarını ve özelliklerini belirtmekle yetinmiştir.
Weber’in ideal bürokrasi kavramı, yapısal ve işlemsel özelliklerden meydana gelmektedir.
Bu özellikler şunlardır.
a) Yasalarla Düzenlenmiş Yetki Alanı
Bürokratik yapılarda amaçların gerçekleştirilmesi için gerekli düzenli çalışmalar, resmi görevler olarak belirli bir biçimde dağıtılmıştır. Bu görevlerin yerine getirilmesi için gerekli emirleri verme yetkisi ve yaptırımlar kurala bağlanmıştır. Görevlerin düzenli ve sürekli yürütülmesi; gerekli yetkilerin kullanılması, sistematik hükümlerle sağlanmıştır.
b) Otorite Hiyerarşisi
Örgütün yapılanması, otorite hiyerarşisine göre yapılır; görevler hiyerarşik bir düzen içinde yürütülür. Bu düzen sayesinde her bir alt birim, üst birimin denetim ve gözetim altına girer. Bir çok rasyonel bürokratik örgüt biçimi, en üstte bir kişi ile temsil edilir.
c) Yönetimin Yazılı Belgelere Dayanması
Çağdaş bürokrasinin yönetimi, yazılı belgelere (dosyalara) dayanır. Bu belgeler, gerektiğinde kullanılmak üzere saklanır. Söz konusu belgelerin yazılması için geniş bir görevliler ve katipler kadrosu istihdam edilir.
d) Uzmanlaşma
Daire ya da büro yönetimi, esaslı bir uzmanlık eğitimini gerektirir. Uzmanlaşma, işbölümünün bir sonucudur. İş bölümü ile ortaya çıkan çeşitli faaliyet alanlarında çalışanlar, yaptıkları işte kısa zamanda uzmanlaşır.
e) Gayrişahsilik
İdeal bir memur, işleri, sevgi ve nefret gibi duygusallıktan uzak, bütünüyle gayri şahsi biçimsel kurallara göre yürütür. Resmi işlerde, kişisel düşünceleri bir tarafa bırakmak, tarafsızlık için olduğu kadar, verimlilik bakımından ön şart niteliğindedir. Gayrişahsilik, Weber tarafından bürokrasinin özel bir değeri olarak kabul edilmektedir. Bu ilke, memurların irrasyonel davranışlarına engel olmak ve işin gereklerine göre hareket etme amacına yöneliktir.
f) Kariyer Yapısı
Bürokraside memuriyet bir “meslek”tir. İşe alınmalar, belirli niteliklere bağlı olarak özel sınavla sağlanır. Memurun seçimi, ailesinin toplum içindeki yeri ya da siyasi mensubiyet gibi özelliklere göre değil, bütünüyle işin gerektirdiği teknik niteliklere göre yapılır. Memur, kamu hizmeti hiyerarşisi içinde kendine bir kariyer edinmeye çalışır, alt basamaklardan üst görevlere doğru, uzmanlıklarına ve kıdemlerine bağlı olarak ilerler.
g) Kurallar Sistemi
İşyeri yönetimi, belli bir istikrarı ve kapsamı olan öğrenilebilir genel kurallara bağlıdır. Bürokraside işler, birbiriyle uyumlu soyut kurallar, belirli olaylara uygulanır. Belirli olaylar konusunda karar alınırken, önceden belirlenmiş soyu ve genel kurallara göre hareket edilir. Yoksa her bir durum için emirname beklenmez. Kurallar sistemi, bürokraside çalışanların sorumluluklarını ve kendi aralarındaki ilişkileri tanımlar.
h) Kamu ve Özel Hayatın Ayrışması
Kamu hizmetinin çağdaş örgütlenişi, kural olarak, resmi daireyi görevlinin özel konutundan ayırdığı gibi, bürokrasi de, genel olarak resmi faaliyet ile özel yaşam alanını birbirinden ayrıştırmıştır. Kamu fonları ve malzemeleri ile resmi görevlinin özel mülkleri arasında da hiçbir bağ yoktur. İlke olarak, resmi makam evden; iş yazışmaları özel yazışmalardan; ticari öz varlık, özel servetten ayrışmıştır.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder