9 Ocak 2012 Pazartesi

Hobbes Locke Rousseau Karşılaştırması


Thomas Hobbes, John Locke ve Rousseau nun Devlet hakkındaki görüşlerinin karşılaştırılması


Thomas Hobbes
Ünlü İngiliz düşünürü Thomas Hobbes a göre, devletin oluşmasından önceki dönemde yaşam döneminde, kavga, savaş ve didişme vardı. Yani kısaca bu dönemde insan insanın kurdu idi ve herkesin herkesle savaşı vardı. Böyle bir dönemde ilerleme olmuyordu. Bu kargaşadan bıkan insanlar, düzeni ve barışı sağlamak için kendi aralarında anlaştılar ve bir sözleşme yaptılar. Bu sözleşmeyle kendi özgürlüklerini Leviathan’a (Devlet) devrettiler. İşte Hobbes’a göre devlet, doğal yaşam halinde bulunan insanların düzen sağlamak için kendi aralarında yaptıkları bu “sosyal sözleşme”den doğmuştur. Leviathan’ın tek görevi düzen sağlamaktır. Dolayısıyla Hobbes’un devlet anlayışı özgürlükçü değil, otoriterdir.

John Locke
İngiliz düşünürü John Locke’a göre ise devletin ortaya çıkmasından önceki dönemde, insanlar arasında barış ve özgürlük vardı. İnsanlar mutlu bir yaşama sahipti. Bununla birlikte, doğal yaşam döneminde suçluların cezalandırılmasında sorun ortaya çıkıyordu. Kural olarak suç işleyeni cezalandıracak herhangi bir kurum yoktu. İşte bu sakıncayı ortadan kaldırmak için insanlar kendi aralarında bir sözleşmeyle sahip oldukları cezalandırma haklarından vazgeçtiler. Bu anlaşmayla insanlar tabii toplum halinden siyasi toplum haline geçtiler. İşte, devletin kaynağında insanların cezalandırma haklarının devri konusunda yaptıkları bu sözleşme yatmaktadır.

Jean-Jacques Rousseau
Cenevre vatandaşı ünlü filozof Jean- Jacques Rousseau’ya göre de, doğal yaşamda insanlar
arasında eşitlik, barış ve mutluluk vardı. Fakat insanlar artan ihtiyaçlarını karşılamak için çalışmaya başladılar. Tarım topraklarının ve madenlerin işlenmesi özel mülkiyeti doğurdu. Özel mülkiyetin ortaya çıkmasıyla, insanlar arasındaki eşitlik bozuldu. Eşitliğin bozulmasıyla de insanların arasındaki barış ve mutluluğun yerini kavga ve didişme aldı. Bu kargaşaya bir son vermek, güven duygusunu yeniden tesis etmek için bir araya gelip bir “sosyal sözleşme” yapmışlardır; bu sözleşmeyle birleşerek sosyal bir heyet, kendi kişiliklerinin dışında kolektif bir varlık meydana getirmişlerdir. İşte bu varlık devlettir. Rousseau, bu sosyal sözleşmeyle oluşan iradeye de “genel irade” diyor.

7 yorum:

  1. TESEKKURLER COK YARDIMCI KOLAYLASTIRICI BIR BILGI ...

    YanıtlaSil
  2. Kısa ama açıklayıcı olmuş, elinize sağlık.

    YanıtlaSil
  3. Allah tuttuğunu altın etsin

    YanıtlaSil
  4. gerçekten çok teşekkürler.

    YanıtlaSil
  5. Gerçekten güzel olmuş fakat Locke'nun mülkiyet anlayışı,Rousseau'nun Genel iradesi, bununla beraber bilim anlayışları ve uygarlık anlayışlarından biraz bahsedebilseydiniz daha yararlı olurdu fazla okumak bizi yormaz öğrenmeyi artırır.Teşekkürler.

    YanıtlaSil