avrupa birliği para sistemi etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
avrupa birliği para sistemi etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

23 Ağustos 2011 Salı

Tünelsiz Yılan

Snake without Tunnel
Smithsonian Anlaşması’ndan sonra da uluslararası para piyasaları durulmamıştı. 1972’de para buhranları yeniden yoğunluk kazandı. 1973 Şubat ayında doların ikinci kez devalüasyonuna yönelik spekülatif akımların ardı arkası kesilmiyordu. Bu sebeple, 1973 Mart ayında, Avrupa döviz piyasaları iki haftalık süre boyunca kapatılmıştır.



16 Martta piyasalar yeniden açıldığında Topluluk Ülkeleri, yeni bir sistem uygulamaya koyduklarını açıklamıştır. Bu sistem, ulusal paralarını dolar karşısında ayrı ayrı ve herhangi bir sınıra bağlı olmadan dalgalanmaya bırakmalarıdır. Yani, Smithsonian Anlaşması’ndaki dolara karşı yüzde 4,5 luk dalgalanma sınırı kaldırılmış oluyordu. Bununla birlikte, sözü edilen ülkeler, kendi paraları arasında daha önceden belirlenen sabit kur (toplam +-2,25 dalgalanma sınırları içinde) uygulamasını sürdürüyorlardı. Bu uygulama ekonomi literatüründe “tünelsiz yılan” olarak ifade edilmiştir. (snake without tunnel)





Tüneldeki Yılan

Snake in the Tunnel

Parasal birleşme yolundaki önemli adımlardan birisi Smithsonian Kur Ayarlamaları ile doların devalüasyonu sırasında atılmıştır. 18 Aralık 1971 tarihli Smithsonian Kararları ile dolar öteki paralara göre ortalama yüzde 9 oranında devalüe edilmiş ve ulusal paraların dolar paritesi etrafında toplam dalgalanma marjı yüzde 4.5 e yani +- %2.25 e çıkartılmıştı. Bunun anlamı dolar dışında iki ulusal para arasındaki dalgalanma marjları toplamının yüzde 9 a ulaşması demekti.



Fakat, AET ülkeleri bu derece yüksek bir dalgalanmayı ilerdeki parasal birleşme amaçlarına uygun görmüyorlardı. Bu yüzden, 1972 yılında aldıkları bir kararla, ulusal paraları arasında olabilecek dalgalanmanın toplam sınırlarını yüzde 2,25 e indirmişlerdir. Diğer taraftan da paralarının dolara karşı olan bağlılıklarını Smithsonian Anlaşması’nın öngördüğü şekilde daha geniş dalgalanma sınırları içinde sürdürmüşlerdir. İşte bu “iki-bağlı” (two-tier) kur sistemine “tüneldeki yılan” (snake in the tunnel) adı verilmektedir.



Özetle, Avrupa para yılanı, üye ülkelerin birbirlerine göre dar sınırlarla dalgalanan ulusal paralarının Amerikan doları karşısında daha geniş aralıklarla içinde dalgalanmasından oluşmaktaydı. Daha somut olarak, iki topluluk üyesinin paraları, birbirlerine karşı en fazla toplam yüzde 2,25 oranında değişebilirken, bunlardan her biri dolar karşısında toplam yüzde 4,5 oranında değer kazanabilecek veya kaybedebilecekti. Sonuç olarak, yüzde 2,25 lik sınır “yılanı”, yüzde 4,5 luk sınır da “tünelin” genişliğini ifade etmekteydi. Yani, yılan böylece tünelin sınırları içerisinde hareket edebilecekti.



Tünelsiz Yılan


Avrupa Birliği ve Tek Para Birimi (EURO)

Avrupa Ekonomik Topluluğu’nun kurucuları, topluluğun ekonomik ve siyasal birleşme yolundaki başarısının büyük ölçüde ortak (common policies) ekonomik, sosyal ve parasal politikalar izlenmesiyle gerçekleşeceğini düşünüyorlardı. Bu düşüncelerinde temel mantık çerçevesinde haklı bir görüştür. Her ülkenin bağımsız bir şekilde uygulayacağı ekonomik ve parasal politikalar, diğer üyeler üzerinde önemli etkiler doğurabilmekte ve bu da ekonomik birleşme yolundaki adımların ne derece parasal birleşme alanı ile ilgili olduğunu gösteren bir durumdur.



Bununla beraber, topluluk kurulduğu zaman, üye ülkeler henüz ortak bir para politikası izlemeye hazır durumda değildiler. Başka bir deyişle bütçe, para ve maliye politikası gibi alanlarda egemenlik haklarını kısmen de olsa, topluluğa devredecek bir anlayışa sahip değildiler. Bu nedenle, böyle bir yola girmek yerine parasal istikrar, dış denge, fiyat istikrarı ve tam çalışma gibi konuları, ulusal ekonomi politikalarının temel ortak amacı olarak benimsemeyi tercih etmişlerdir. Ancak zamanla görüldüğü gibi, diğer konulardaki ortak politikaların, parasal alanda da izlenmesinin Avrupa’nın bütünleşmesi için zorunlu olduğu net olarak ortaya çıkmıştır.



Avrupada parasal birliğin sağlanmasını şu aşamalara ayırarak irdeleyebiliriz.



EURO nun Tarihsel Gelişim Aşamaları