teknolojik gelişmeler ve dış ticaret etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
teknolojik gelişmeler ve dış ticaret etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

26 Aralık 2010 Pazar

Teknolojik Gelişme ve Dış Ticaret

İktisadi büyümenin diğer bir kaynağı da teknolojik gelişmedir. (technological progress)

Sanayileşmiş ülkelerde kişi başına reel gelir artışlarının büyük bölümü teknolojik gelişmeden kaynaklanır, sermaye birikimi daha az etkilidir.

Teknolojik Gelişme, yeni bir üretim yöntemi bulmak veya yeni bir mal icat etmek şeklinde iki şekilde olabilir.

Bunun anlamı, ya piyasadaki malların daha verimli üretilmesi, ya da tümüyle farklı nitelikte yeni bir malın ortaya çıkarılmasıdır.

Yeni üretim yöntemine dayalı teknolojik gelişmenin en belirgin özelliği, *aynı miktar malın daha az kaynak ile üretilebilmesidir veya aynı miktar kaynakla daha fazla mal üretilebilmesidir.
Üretim fonksiyonları doğrusal ve homojen (sabit verimler) varsayımı altında, teknolojik yenilikler üçe ayrılır.

1-Sapmasız (neutral)
2-Emek tasarrufu sağlayan (labor saving)
3-Sermaye tasarrufu sağlayan (capital saving)
Sapmasız (yansız) yenilikler, emek ve sermayenin marjinal verimliliğini aynı oranda arttırır. İki faktör açısından da aynı oranda tasarruf sağlanır.

Aşağıdaki grafikte sapmasız teknolojik yenilikleri açıklayan durumu görebilmekteyiz.

bb bir birim malın eş ürün eğrisidir.
Faktör fiyatları FF ise, üretici B noktasındaki faktör bileşimini kullanır.
Sapmasız bir teknolojik gelişme sonrası,
Bir birim malın eş ürün eğrisi b1b1 olarak sola kaymıştır.
Faktör fiyatları değişmemesi durumunda, üretici yenilikten sonra faktörleri aynı oranda kullanmayı sürdürür.
Denge noktalarının orijinden geçen OX doğrusu üzerinde olması bunu gösterir.

Sonuç olarak, *sapmasız bir yenilik durumunda sabit faktör fiyatlarından bir birim mal için kullanılan girdilerin miktarları azalmakta, fakat faktör yoğunluğunda değişme olmamaktadır.

Emek tasarrufu sağlayan bir teknolojik ilerleme, sermayenin marjinal verimliliğinin emeğin verimliliğinden daha fazla artması anlamına gelir.
Diğer bir adlandırma olarak sermaye kullanan teknolojik gelişme denmektedir.

Aşağıdaki grafikte söz konusu durumu daha açık bir şekilde görebilmekteyiz.

bb nin b1b1 olarak sol üst yönde kayması emek-tasarrufu sağlan bir yenilik tipini ifade eder. Teknolojik gelişmeden sonra faktör fiyatları değişmememiş kabul edilirse, faktör yoğunluğu (sermaye/emek) OX den OX1 e yükselir. Bunun sebebi marjinal verimliliği artan sermayenin işgücü faktörü yerine kullanılmasıdır.

Sermaye tasarrufu sağlayan teknolojik yenilikler, emeğin marjinal verimliliğini sermayeye göre daha fazla artmasıdır. Emek birim başına daha az sermaye kullanılır, emek sermaye yerine geçer.

Aşağıdaki grafikte FF sabit ticaret hadlerinden bb nin b2b2 şeklinde sol aşağı yönde kayması, sermaye tasarrufu sağlayan bir teknolojik ilerlemeyi ifade eder.

Gerçek hayatta yenilikler daha çok emek tasarrufu sağlayıcı tarzda olmaktadır. Buna sebep olan ise, teknolojinin sayıları birkaçı geçmeyen büyük sanayi ülkeleri tarafından üretiliyor olması ve bu ülkelerin işgücü açısından kıtlık durumunda bulunmasıdır. Dolayısıyla AR-GE faaliyetleri amaç olarak sermayeyi, kıt ve pahalı olan insan gücünün yerine geçirecek yöntemlerin bulunmasıdır.

Ekonomik koşulların bir sonucu olarak teknolojik gelişme kuramına ''uyarılmış teknolojik gelişme'' (induced technological process) hipotezi adı verilir.

Teknolojik gelişmeler uygulama alanı bakımından ya belli kesimlere özgü veya genel nitelikte olabilirler. Yalnız ihraç ürününe yönelik, veya yalnız ithalat malına yönelik olma ihtimali de mevcuttur.

Yeniliklerin uygulama alanı ve faktör tasarrufu sağlama özeliklerine göre, üretim olanakları eğrisi şekil değiştirmektedir.

Söz konusu gelişmelerin genel kullanım yerine daha belli bir sektöre yönelik olmaları daha gerçekçi bir varsayım olmaktadır.

Bir sektörde sapmasız bir teknolojik ilermeye dayalı büyüme gerçekleşirse, söz konusu sektörde ticaret hacmi artış gösterirken, diğer sektörlerde genel olarak bir ticaret daralması görülecektir.

Üretim maliyetlerinin düşmesi veya faktör verimliliklerinin artması anlamına gelen teknolojik gelişmeler, etkilediği sektöre karşı bir teşvik sunmuş olacaklardır.

24 Aralık 2010 Cuma

Dış Ticaret ve Ekonomik Büyüme

Ekonomik Büyüme (economic growth):

Bir ülkede toplam üretim hacminin (GSYİH) Gayri Safi Yurtiçi Hasılanın artışı veya genişlemesi olarak tanımlanabilir.

Önemli bir nokta, söz konusu artışın nüfus artışından büyük olması neticesinde kişi başına gelir yükselişi meydana gelir ve bunun anlamı ülke adına refah düzeyi artışıdır.

Ekonomik büyümenin iki ana kaynağı vardır.

1-Üretim stokundaki artışlar
2-Teknolojik gelişmeler

Temel uluslarası ticaret öğrenimi sırasında bu iki faktörde sabit kabul edilmekte ve diğer öğelerin durumuna göre çeşitli bilgiler verilerek değerlendirmelerde bulunulmaktadır.

Fakat, bildiğimiz gibi gerçek dünyada hem emek ve sermaye gibi üretim faktörleri artmakta, hem de teknoloji oldukça hızlı bir şekilde ilerlemektedir.

Bu değişmelerin de hesaba katılmasıyla, uluslarası ticaret konusunda analizlerimiz daha dinamik bir niteliğe kavuşacaktır.

Ekonomik büyüme ülkede üretimi ve tüketimi etkileyebilecek bir kavramdır. Bu bağlamda ekonomik büyümenin üretim ve tüketim arasındaki farkla ilgilenen dış ticareti etkilememesi beklenemez. Büyüme dış ticareti, dış ticarette büyümeyi etkileyebilir. Yani aralarındaki ilişki iki yönlüdür.

Yukarda bahsettiğimiz gibi yeni değerlendirmelerdeki dinamik niteliğe istinaden analizlerde kullanılacak yöntemlerde buna yönelik olacaktır. Statik yöntem yerine, Karşılaştırmalı Statik (comparative statics) bir yaklaşım kullanılacaktır. Bu yaklaşımın temelinde farklı zaman aralıklarında grafiklerin birer fotoğraf çeker gibi ele alınması ve bunların karşılaştırılmasının yapılması yatmaktadır. Gördüğünüz gibi bu yaklaşım da tam olarak dinamik bir niteliğe sahip değil ama günümüzde daha etkin bir inceleme imkanına sahip olmadığımız için, kötünün en iyisi olarak işimize yarayacaktır.

Bir ekonomide faktör artışlarının altında yatan temel neden teknolojik gelişme olmaktadır. Fakat analizlerde daha anlaşır olmak adına ikisi ayrı olarak incelenerek açıklama yapılmıştır.

Basit bir analiz örneği vermek gerekirse,

Emek ve Sermaye kullanılarak,
Tekstil ile Makine olmak üzere iki mal üretildiği varsayımı altında,
Tekstil emek yoğun, makine ise sermaye yoğun mallar olsunlar.
Ülke emeğin bol bulunduğu bir durumda ise, Tekstilde karşılaştırmalı üstünlüğe sahip olur.
Kaynakların tam kapasite ve tam çalışma koşullarında kullanıldığı düşünülürse,
Üretim dengesi sürekli olarak üretim olanakları (dönüşüm) eğrisi üzerinde bulunacaktır.

Eğer küçük ülke varsayımı yapılırsa, uluslarası fiyatların (ticaret hadleri) incelediğimiz ülke açısından sabit kalacağı kabul edilecektir.

*İki mallı bir modelde ekonomik büyüme, üretim olanakları eğrisinin dışa doğru genişlemesi anlamına gelmektedir. Yani üretim olanaklarının artış göstererek daha fazla üretimi mümkün kıldığı söylenebilir. Tabii ki söz konusu mallar açısından emek veya sermaye fazlalığına bağlı olarak hangi eksende daha büyük bir artış olacağı belirlenebilir.

Ayrı yazılarımızda Faktör Arzındaki Artış ve Teknolojik Gelişme hakkında detaylı bilgi sahibi olabilirsiniz.