Ekonomik Büyüme (economic growth):
Bir ülkede toplam üretim hacminin (GSYİH) Gayri Safi Yurtiçi Hasılanın artışı veya genişlemesi olarak tanımlanabilir.
Önemli bir nokta, söz konusu artışın nüfus artışından büyük olması neticesinde kişi başına gelir yükselişi meydana gelir ve bunun anlamı ülke adına refah düzeyi artışıdır.
Ekonomik büyümenin iki ana kaynağı vardır.
1-Üretim stokundaki artışlar
2-Teknolojik gelişmeler
Temel uluslarası ticaret öğrenimi sırasında bu iki faktörde sabit kabul edilmekte ve diğer öğelerin durumuna göre çeşitli bilgiler verilerek değerlendirmelerde bulunulmaktadır.
Fakat, bildiğimiz gibi gerçek dünyada hem emek ve sermaye gibi üretim faktörleri artmakta, hem de teknoloji oldukça hızlı bir şekilde ilerlemektedir.
Bu değişmelerin de hesaba katılmasıyla, uluslarası ticaret konusunda analizlerimiz daha dinamik bir niteliğe kavuşacaktır.
Ekonomik büyüme ülkede üretimi ve tüketimi etkileyebilecek bir kavramdır. Bu bağlamda ekonomik büyümenin üretim ve tüketim arasındaki farkla ilgilenen dış ticareti etkilememesi beklenemez. Büyüme dış ticareti, dış ticarette büyümeyi etkileyebilir. Yani aralarındaki ilişki iki yönlüdür.
Yukarda bahsettiğimiz gibi yeni değerlendirmelerdeki dinamik niteliğe istinaden analizlerde kullanılacak yöntemlerde buna yönelik olacaktır. Statik yöntem yerine, Karşılaştırmalı Statik (comparative statics) bir yaklaşım kullanılacaktır. Bu yaklaşımın temelinde farklı zaman aralıklarında grafiklerin birer fotoğraf çeker gibi ele alınması ve bunların karşılaştırılmasının yapılması yatmaktadır. Gördüğünüz gibi bu yaklaşım da tam olarak dinamik bir niteliğe sahip değil ama günümüzde daha etkin bir inceleme imkanına sahip olmadığımız için, kötünün en iyisi olarak işimize yarayacaktır.
Bir ekonomide faktör artışlarının altında yatan temel neden teknolojik gelişme olmaktadır. Fakat analizlerde daha anlaşır olmak adına ikisi ayrı olarak incelenerek açıklama yapılmıştır.
Basit bir analiz örneği vermek gerekirse,
Emek ve Sermaye kullanılarak,
Tekstil ile Makine olmak üzere iki mal üretildiği varsayımı altında,
Tekstil emek yoğun, makine ise sermaye yoğun mallar olsunlar.
Ülke emeğin bol bulunduğu bir durumda ise, Tekstilde karşılaştırmalı üstünlüğe sahip olur.
Kaynakların tam kapasite ve tam çalışma koşullarında kullanıldığı düşünülürse,
Üretim dengesi sürekli olarak üretim olanakları (dönüşüm) eğrisi üzerinde bulunacaktır.
Eğer küçük ülke varsayımı yapılırsa, uluslarası fiyatların (ticaret hadleri) incelediğimiz ülke açısından sabit kalacağı kabul edilecektir.
*İki mallı bir modelde ekonomik büyüme, üretim olanakları eğrisinin dışa doğru genişlemesi anlamına gelmektedir. Yani üretim olanaklarının artış göstererek daha fazla üretimi mümkün kıldığı söylenebilir. Tabii ki söz konusu mallar açısından emek veya sermaye fazlalığına bağlı olarak hangi eksende daha büyük bir artış olacağı belirlenebilir.
Ayrı yazılarımızda Faktör Arzındaki Artış ve Teknolojik Gelişme hakkında detaylı bilgi sahibi olabilirsiniz.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder