7 Mart 2011 Pazartesi

Tam Sermaye Hareketsizliği

Uluslararası sermaye akımlarının dış denge açısından taşıdığı öneme daha önceki yazılarımızda değinmiştik. Eğer sermaye akımlarının, ulusal faiz oranlarındaki değişmelere karşı tümden duyarsızlığını (tam sermaye hareketsizliği) kabul edersek, dış denge doğrusu dik bir doğru biçiminde olmaktadır.

Bu durumda dış denge veya ödemeler bilânçosu, yalnızca ticaret bilânçosuna bağlı olmaktadır. Ticaret bilânçosu dengesini (X=M) sağlayan tek bir milli gelir düzeyi vardır. Aşağıdaki grafikte bunun Yk olduğu varsayımı yapılmış ve dış denge, bu noktadan çizilen dik bir doğru ile gösterilmiştir. Dış denge doğrusunun altındaki gelir düzeylerinde ithalat ihracattan küçük olmaktadır, yani dış ödemelerde bir fazla söz konusudur. Bunun üstündeki gelir düzeylerinde ise tersine, ithalat ihracatı aştığı için bir dış açık bulunmaktadır.

Grafik bizlere potansiyel iç ve dış dengesizlik durumlarını göstermektedir. I nolu alanda işsizlik ile birlikte bir dış ödeme fazlası vardır. Burada iç ve dış denge amaçları birbiri ile uyumlu olmaktadır. Çünkü genişletici yönde para ve maliye politikaları izlemek ile dış dengeyi bozma endişesi olmadan, milli gelir düzeyi yükseltilebilecektir. III nolu alanda ise aşırı talep (enflasyon) ile birlikte dış ödeme açığı vardır. Dolayısıyla amaçlar yine uyumlu olmaktadır. Daraltıcı para ve maliye politikası ile toplam harcamalar (parasal milli gelir) kısılacak ve dış denge de bu politikalardan olumlu olarak etkilenecektir.

Üstteki incelemelerden çıkarılabilecek bir diğer önemli sonuç ise şudur; dış denge doğrusunun dik, yani faiz farklılığına bağlı sermaye akımlarının sıfır olduğu durumlarda, yalnız para ve maliye politikaları ile iç ve dış dengenin aynı anda sağlanması belki de imkanlar dahilinde değildir. Çünkü iç ve dış denge doğruları birbirine paralel oldukları için kesişmezler. Herhangi bir anda ekonomi ya iç ya da dış denge doğrularının birisinin üzerinde bulunabilir ama, ikisinde birden bulunamaz.

Bu çelişki durumu nedeniyle akla gelen ilk soru, ekonomide iç ve dış dengenin eş zamanlı olarak nasıl sağlanabileceğidir. Bunun çözümü, önceki yazılarımızda incelediğimiz harcama değiştirici politikalarla (para ve maliye politikası), harcama kaydırıcı politikaların (döviz kuru ayarlamaları ve doğrudan kontroller) bileşimlerinin bir arada uygulanmasıdır. Genellikle harcama kaydırıcı politikalar dış denge doğrusunu kaydırmaktadırlar. Bu yüzden, uygun bir harcama kaydırıcı politika ile dış denge doğrusu, iç denge doğrusu ile çakışacak şekilde hareket ettirilir ve böylece iç ve dış denge arasındaki olası bir çelişkinin önüne geçilebilmektedir. Ondan sonra iç dengeyi sağlayan her para ve maliye politikası bileşimi aynı zamanda dış dengeyi de gerçekleştirecektir.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder