6 Şubat 2011 Pazar

Aşırı veya Eksik Değerlenmiş Ulusal Paralar

Basit bir örnek bağlamında açıklamak gerekirse, bir veya iki yıl gibi süreler dikkate alındığında, enflasyon oranları göreceli olarak yüksek olan bir ülkede hükümet, döviz kurunun bu ölçülerde yükselmesine izin vermemek isteyebilir. Bu durumda, diğer yazılarımızda belirttiğimiz gibi reel kurlar nominal kurların altına düşecektir. Yani ulusal para gerçekte olmadığı halde yapay olarak aşırı değerlenmiş (over-valuation) duruma gelmiştir. Hükümetler, döviz piyasası müdahaleleriyle (merkez bankasının döviz satışlarıyla) böyle bir duruma sebep olabilmektedir.

O halde, döviz kurlarının hükümet müdahaleleriyle, ülkedeki enflasyon oranlarından daha düşük ölçülerde yükseltilmesi olayına “ulusal paranın aşırı değerlenmesi” (dövizin eksik değerlenmesi) denilmektedir.

Tersi durumda, döviz kurlarının iç ve dış enflasyon oranları farkından daha yüksek oranda arttırılması ise, reel kurun nominal kurun üzerine çıkması demektir. Bu olaya ise “ulusal paranın eksik değerlendirilmesi” (dövizin aşırı değerlenmesi) denilmektedir.

Bir ülkenin ulusal parayı aşırı değerlendirme politikasına yönelmesinin altında çeşitli nedenler bulunabilmektedir. Örnek olarak, sanayileşmekte olan bir ülkede döviz kurlarının düşük tutulması, sanayiye ucuz yabancı girdi sağlama yolunda yararlı olacağı fikri sayılabilir. Ayrıca, ihraç mallarının yüksek yabancı fiyatlardan satılarak, ticaret hadlerini ülke lehine geliştirmesi de amaçlanmış olabilir. Veyahut, dışarıdan gelen kısa süreli yabancı sermaye fonlarını ülkeye çekmek için de bu yola başvurulabilmektedir. Yüksek faiz oranlarından yararlanmak için dışarıdan gelen bu fonlar, ulusal paraya dönüştürülerek faize yatırılmaktadır. Yatırım süresinin sonunda tekrar yabancı paraya çevrilerek ülkeyi terk ederler. Geri gönderme işlemi sırasında geçerli kurdan ulusal paranın aşırı değerlenmiş olması, yabancı yatırımcıların faiz oranına ek olarak bu bağlamda da gelir elde etmelerini sağlanır.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder