6 Şubat 2011 Pazar

Dış Ticaret Akımları Yaklaşımı

Dış Ticaret Akımları Teorisi’ne göre bir ülkenin parasının değerini belirleyen etken o ülkenin mal ve ihracat ve ithalatıdır. İhracatın ihtalattan büyük olması (dış ticaret bilançosunun fazla vermesi) durumunda ulusal paranın dış değeri yükselecektir. Tersi durumda ise, ithalatın ihracatı aşması durumunda, ulusal paranın değer kaybetmesi beklenecektir.

Bu teori açısından ülkenin ihracatının ve ithalatını etkileyen tüm faktörler aynı zamanda paranın dış değerini etkileyeceği varsayılmaktadır. Bunlar arasında örnek olarak, yerli ve yabancı malların göreceli fiyatları, iç ve dış ekonomilerdeki reel gelir artışları, tüketici tercihlerinin yerli ve yabancı mallara doğru kayması, teknolojik gelişme, faktör stokundaki artışlar gibi faktörler sayılabilir.

Somut bir örnek vermek bağlamında, Reel gelir artışlarının ya da ekonomik büyümenin kurlar üzerine etkisini gözden geçirmeye çalışalım. Ülkedeki reel gelir artışları ithal malların talebinin artmasına (ithalatın gelir talep esnekliğine bağlı olarak) neden olacaktır. Bu durumda, döviz kurunu yükseltici bir etkisi söz konusu olacaktır. (ulusal paranın değerini düşürücü etki)

Eğer incelenen ülke ile birlikte onun ticaret ortakları da büyümekte ise, bu sefer, kişi başına artan gelirler nedeniyle, onlar da daha çok yabancı mal tüketimi gerçekleştirecektir. Böylece birinci ülkenin döviz arzı artmaktadır. (döviz arzı eğrisi sağa doğru kayar) Bu durumda döviz kurundaki değişmenin ne olacağı ülkenin ihracatının ithalatından daha hızlı veya daha yavaş arttığına bağlı olacaktır. Kısaca, *dış dünyaya göre daha hızlı büyüyen ülkenin ulusal parası döviz piyalarında değer kaybına uğrayacak, tersine dış dünyadan daha yavaş büyüyen ülkenin ulusal parası ise değer kazanma eğilimine sahip olacaktır.

Yukarıda verilen örnek ticaret akımları modellerine göre ekonomik büyümenin kurlar üzerindeki olası etkileri açıklanmıştır. Fakat, gerçek hayatta çoğu kez hızla büyüyen ülkelerin paralarının değer kazandığı ve durgunluk içindeki ülkelerde ise paranın değer kaybettiği görülmektedir. Bu durum ticaret akımları yaklaşımının her zaman gerçek durumu açıklayamadığını göstermektedir.

Diğer taraftan bu yaklaşıma göre dış ticaret bilançosu açık veren ülkelerin ulusal paralarının değer kaybetmesi gerekirken, bu durumdaki ülkeler için çoğu kez ulusal paranın değerinde düşme olmadığı ve hatta paranın değer kazandığı görülmüştür. Tüm bu örnekler ticaret akımları yaklaşımının eksiklerinin ortaya koymaktadır.

Diğer yaklaşımlar hakkında ayrıntılı yazılara ulaşmak için aşağıdaki bağlantıları tıklayabilirsiniz.




Hiç yorum yok:

Yorum Gönder