21 Şubat 2011 Pazartesi

İthalat Fonksiyonu

İthalatla milli gelir arasındaki pozitif yönlü ilişkiye “ithalat fonksiyonu” (import function) denilmektedir. İthalat fonksiyonu M(Y) şeklinde ifade edilebilir.

Uygulamada bu ilişkinin nedenleri şöyle açıklanabilir. Öncelikle, ulusal hasılanın üretimini gerçekleştirebilmek için bir kısım yatırım malı, hammadde ve ara mallarının yurtdışından ithal edilmesine gerek duyulmaktadır. Ayrıca tüketimin bir bölümü normal olarak yabancı mallara yönelik olabilmektedir. Böylece hem üretim, hem de tüketim açısından gelen etkilerle milli gelire bağlı ithalat artışı görülmektedir.

İthalat fonksiyonunu aşağıdaki grafik üzerinde görebilmekteyiz. Grafiğe göre milli gelir sıfırken ithalat pozitif değerdedir. (M0 gibi)

İthalat fonksiyonu doğrusunun pozitif eğimli olması milli gelir arttıkça ithalatın da artmakta olduğunu göstermektedir.

Milli Gelir ile ithalat arasındaki ilişki artışlar biçiminde tanımlanabilir. Yani ithalattaki bir artış ΔM ona neden olan gelir artışına ΔY oranına (ΔM/ΔY) “marjinal ithal eğilimi” (marginal propensity to import – MPM) denilmektedir.

MPM = ΔM/ΔY

Eğer milli gelirde 100 TL lik bir artış karşısında ithalat 20 TL artıyorsa,
MPM = 20/100 = 0.2
olmaktadır.


İthalatın milli gelire bağlı olması ortalama değer olarak da tanımlanabilir. Buna göre, ithalatın milli gelire oranına “ortalama ithalat eğilimi” (average propensity to import – APM) denilmektedir. (M/Y)

Bu kavram toplam milli gelirin ne oranda ithalata gittiğini göstermektedir.

İthalat fonksiyonu üzerindeki A gibi bir noktadaki ortalama ithalat eğilimini bulmak için o noktadan eksenlere birer dikme çizilerek M ve Y değerleri bulunur. Sonra bunlardan birincisi ikincisine oranlanır.

Bu işlemin bir diğer yolu da A noktasından orijinden geçecek şekilde bir doğru çizmektir. Bu doğrunun eğimini hesaplayarak ortalama ithalat eğilimini bulabiliriz.

Bu konu hakkındaki üçüncü bir tanımlama da “ithalatın gelir esnekliği” dir. (income elasticity of imports)

Bu kavram gelirdeki yüzde değişme karşısında ithalattaki yüzde değişmeyi ifade eder. Aşağıdaki formülle gösterilebilmektedir.

Formülde anlaşılabileceği gibi ithalatın gelir esnekliği aynı zamanda marjinal ithal eğilimin ortalama ithal eğilimi oranına eşit olmaktadır. Bu son kavram büyüme ile birlikte, ülkenin ithalata olan bağlılığındaki değişmeleri de göstermektedir.

Örnek olarak, eğer milli gelir 10% artarken ithalatta 10% oranında artıyorsa, ithalatın gelir esnekliği (e) = 1 olmaktadır. Ülkenin ithalata bağlılık durumunda değişme olmamaktadır.

Eğer ithalattaki artış oranı milli gelirdeki artıştan daha yüksek oluyorsa, (e > 1) olmaktadır. Bu durumda ithalata bağımlılık artmaktadır.

Eğer ithalattaki artış oranı milli gelirdeki artıştan daha düşük oluyorsa, e < style="font-weight: bold;">ülkenin kendi kendine yeterliliği artmaktadır. (ithalata bağımlılık azalır)

Özet olarak belirtilmesi gerekirse, açık bir ekonomide milli gelirdeki artışın bir kısmı yurtiçi mallara ve bir kısmı ithal mallara harcanmaktadır. Geriye kalan kısım ise tasarruf edilmektedir.

ΔY = ΔC + ΔM + ΔS eşitliğin iki tarafı ΔY ile bölünürse,
ΔY/ΔY = ΔC/ΔY + ΔM/ΔY + ΔS/ΔY elde edilir.

Sonuç olarak, açık ekonomilerde marjinal tüketim, marjinal ithalat ve marjinal tasarruf eğilimlerinin toplamı 1 e eşit olmalıdır. MPC + MPM + MPS = 1

MPC: marjinal tüketim eğilimi
MPM: marjinal ithalat eğilimi
MPS: marjinal tasarruf eğilimi

İthalatın milli gelir ile bağlantısı, dış ödemeler bilânçosu dengesinin sağlanmasında gelir değişmeleri mekanizmasının temelini oluşturmaktadır. Örneğin, *bir dış açık durumunda toplam harcamaların kısılması milli geliri, dolayısıyla ithalatı azaltacaktır. Bu da dış açıkları giderebilir. Aşağıdaki bağlantıda Açık Ekonomide Milli Gelir Dengesini detaylı olarak inceleyen yazıma ulaşabilirsiniz.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder