Ekonomide Genel Denge
Dönüşüm ve Toplumsal Kayıtsızlık Eğrilerinin öğrendikten sonra ve bu analizlerin ortaya koydukların sonuçlarla ekonomi üzerine neler söylenebileceğini görmek için bu yazıyı yazıyorum.
Ekonomide Denge, üretim ve tüketimin aynı anda eşit olmasını ifade eder. Yani arz veya talep fazlasının olmadığı bir ekonomiyi gösterir.
Önce Kapalı (dış ticaret olmayan) bir ekonomideki dengeyi ve ardından Açık (serbest dış ticareti olan) bir ekonomi açısından söz konusu durumu inceleyeceğiz.
KAPALI EKONOMİDE DENGE
Daha önceki yazılarımızda değindiğimiz üretim olanakları eğrisi ve kayıtsızlık eğrilerini aynı grafikte bir araya getirirsek aşağıdaki grafiği elde ederiz.
Bu grafikte görülen temel bilgi, Sonsuz sayıdaki kayıtsızlık eğrilerinden birinin mutlaka dönüşüm (üretim olanakları) eğrisine teğet olacağı gerçeğidir. İşte bu teğet olduğu noktaya üretim ve tüketim dengesi denmektedir.
Kapalı ekonominin en önemli özelliği ülkenin üretimini tüketimine eşitlemesi zorunluluğudur. Çünkü başka bir yerden herhangi bir üretimin arzın veya talebin ülkeye girişi söz konusu olmamaktadır.
Yukardaki grafikte denge noktası D'dir. D noktasındaki mal miktarları tüketilerek I1 kayıtsızlık eğrisinin gösterdiği düzeyde bir fayda düzeyine ulaşılmaktadır.
Üretim olanakları eğrisi dışında yukarısında, örneğin bir M noktası, sınırlı faktör stoku ve mevcut teknoloji koşulları altında ülkenin üretim kapasitesinin dışında kalır. Kapalı bir ekonominin sonucu olarak I1 den yüksek bir fayda düzeyine ulaşmak imkansızlaşır. Aynı şekilde D noktasından orijine daha yakın olan kesimdeki bir nokta olarak N noktasıda üretim olanaklarının tam olarak kullanılamadığını yani tam çalışmanın gerçekleşmediğini gösterir ve potansiyel refah düzeyine ulaşılamadığını ifade eder.
Özetle, bir toplumda optimal (en uygun) dengenin sağlanabilmesi için halkın neleri hangi miktarda tüketmek istediğini bilip, ona göre bir üretimin yapılması gereklidir.
Piyasa ekonomilerinde buna yol açan mekanizma fiyat mekanizmasıdır. Halkın talep ettiği mallarda karlılık artar, dolayısıyla o malların üretimi de artar. Yani kendiliğinden oluşan bir denge söz konusudur.
Ayrıca yurtiçi fiyat oranını bulmak için bu grafikten yararlanabiliriz, ilerleyen bölümlerde uluslarası fiyat oranın ile karşılaştırılarak dış ticaretin en önemli göstergelerinden biri olacaktır. Yurtiçi fiyatlar, D noktasında dönüşüm ve kayıtsızlık eğrisine teğet bir şekilde çizilen doğrunun eğimi ile bulunur.
Yukarda örnek olarak verilen grafikte iç fiyatlar FF doğrusunun eğrimi ile gösterilmektedir.
AÇIK EKONOMİLERDE DENGE
Dış ticarete açık bir ekonomide denge koşulları üzerinde durmak gerekirse, yine uluslarası ticaret teorisinin vazgeçilmez varsayımlarından biri olan iki ülkeli iki mallı bir modele ait bir grafiğe göz atmak yararlı olacaktır. Aşağıda Türkiye ve ABD'ye ait dönüşüm ve kayıtsızlık eğrilerini gösteren grafikleri görmekteyiz.
İlk bakışta grafiklerdeki üretim olanakları eğrilerindeki farkın ortaya koyduğu şekilde iki ülkenin faktör donatımının birbirinden farklı olduğu sonucuna ulaşabiliriz.
Türkiye'nin dönüşüm eğrisi buğday ekseni yönündeki göreceli uzunluğunun nedeni buğdayın emek-yoğun bir mal olması ve Türkiye'nin bu açıdan daha zengin bir ülke olmasına bağlıdır. Tam tersine ABD için ise kağıt üretimi daha uygun olduğu için kağıt ekseninde daha uzun bir eğriye sahiptir, bunun sebebi ise kağıtın sermaye-yoğun özellikte bir mal olması ve ABD'nin sermaye zengini bir ülke olmasıdır.
*Bu temel grafikte kayıtsızlık eğrilerini aynı şekilde gösterilerek, iki ülkenin zevk tercihleri aynı kabul edilmiştir. (Gerçekte ülkeler arasındaki tercihler farklı olmaktadır. Bir ülkede fazlasıyla talep gören bir ürünün başka bir ülkede aynı şekilde talep görmemesi olasıdır.)
Grafikten çıkarılan sonuçlara gelecek olursak, Dış ticaretten önce Türkiye'de iç fiyatlar FF düzeyinde, Amerika'da ise F'F' doğrusuyla gösterilmiştir. Bu eğriler arasındaki fark da, yani F'F' nin FF ye göre daha dik olmasının anlamı Türkiye'de buğdayın, ABD'de ise kağıtın göreceli olarak ucuz mallar olduğunu ifade eder.
İç fiyat oranlarındaki bu farka istinaden iki ülkeninde dış ticarete açılması getireceği refah artışı nedeniyle beklenmektedir.
Uluslarası fiyatların TT doğrusuyla gösterildiğini varsayarsak, Dış ticaret başladıktan sonra iç fiyatlar bu noktada eşitlenme eğilimi gösterecektir. Grafikte T'T' nin TT ye paralel olması bunu açıkça göstermektedir.
Açık Ekonomilerde ülkenin üretim ve tüketim miktarları farklı olabilmektedir. Hangi malların ne kadar üretileceğine kar maksimizasyonu amacı doğrultusunda üreticiler karar vermektedir. Bunun anlamı kapalı bir ekonomide tüketilmeyen malların uluslarası piyasada alıcı bulmasının bir sonucudur.
Aşağıdaki tabloda Açık Ekonomilerin temel olarak analizini mümkün kılan grafikten çıkarılan sonuçları net olarak görebilmekteyiz.
Optimazyon kuralı gereği Üretici dengesi, dönüşüm eğrisinin fiyat doğrusuna, tüketici dengesi de kayıtsızlık eğrisinin yine fiyat doğrusuna teğet olduğu noktalarda gerçekleşmektedir.
Buna göre çıkarılan sonuçlar şunlardır;
Türkiye tüketici dengesi C noktası,
Türkiye üretici dengesi A noktası,
ABD tüketici dengesi K noktası,
ABD üretici dengesi N noktası,
olarak belirlenmektedir.
İki ülkenin dış ticarete açıldıktan sonra kısmı bir uzmanlaşmaya gittiği görülmektedir. Türkiye'de üretici dengesi D den A ya, ABD'de D' den N ye kaymıştır. Uzmanlaştığı malın bir kısmını ihraç ederek, kendisinin üretiminden daha ucuza diğer malı ithal ederek, iki ülkede daha yüksek bir kayıtsızlık eğrisine ulaşma olanağı elde edebilmektedir.
Üretimdeki bu değişimin temelinde yatan neden, karların maksimizasyonudur. A noktasında bu uzmanlaşmanın durması ise, artık dışardan ithalatın ülkedeki üretim maliyetlerine eşit hale gelmesi nedeniyledir.
Kapalı ekonomide Türkiye ancak D noktasında I1 kayıtsızlık eğrisindeki fayda düzeyine ulaşmaktaydı. Dış ticaret açıldıktan sonra TT dünya fiyatlarından MA kadar ihraç malı, kadar ithal mal ile değiştirerek, üretim ve tüketimini MCC noktasına taşımaktadır. Bu noktadan geçen kayıtsızlık eğrisi I2'dir ve I1 den daha yüksek bir fayda düzeyini göstermektedir. Bunun anlamı ülkede toplumun refahının artmış olduğudur.
Grafikteki AMC üçgenine Türkiye'nin Dış Ticaret Üçgeni (foreign trade triangle) denilmektedir.
Bu üçgenin dik açılı kenarlarından biri ihracat, diğeri ithalat miktarını gösterir. Hipotenüs ise, bu miktarların değişimine olanak sağlayan uluslarası fiyat oranını (ticaret hadleri) göstermektedir.
Diğer taraftan ABD açısından bakıldığında, kapalı ekonomi durumundayken, D' noktasında mal üretim ve tüketim olanağına sahipti ve bu I1 kayıtsızlık eğrisinde bir fayda düzeyi anlamına geliyordu. Dış ticarete açıldıktan sonra IN kadar kağıt ihracatı ve IK kadar buğday ithalatı neticesinde üretimini K noktasına çıkartmayı başarmıştır. Yeni refah düzeyi de I2 gibi daha yüksek bir kayıtsızlık eğrisi ile gösterilmektedir. KNI üçgeni de ABD dış ticaret üçgenini temsil eder.
*Uluslarası piyasa dengesi bakımından temel şart, dünya ihracatının dünya ithalatına eşitlenmesidir.
TT veya T'T' ticaret hadlerinden Türkiye'nin buğday ihracatı, ABD buğday ithalatına, ABD kağıt ihracı da Türkiye'nin kağıt ithalatına eşitlenmesi gereklidir. Çünkü bu şekilde üretim veya tüketim fazlası oluşmayacaktır. İlk etapta olmasa bile zamanla bu dengeye ulaşılması kendiliğinden gerçekleşecektir.
Kısaca, Grafikteki AMC üçgeni KNI üçgeni birbirinin özdeşi olması bu gerçeği ifade eder.
Dönüşüm (Üretim Olanakları) Eğrisi ile Kayıtsızlık Eğrilerinin ortaya koyduğu arz ve talep koşullarının uluslarası ticaret açısından incelenmesini görebildiğimiz bu yazıda, eğer ülke çıkarları adına doğru şekilde kullanılabilirse dış ticaretin bir ülke için nasıl bir kazanç olduğunu görmekteyiz. Çünkü dış ticaret sayesinde üretim olanaklarımızdan daha fazlasını tüketmek şansına sahip olduğumuz gibi ülkemizin kaynaklarını daha verimli kullanarak daha verimli bir üretim gerçekleştirmek mümkün olmaktadır.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder