Üretim hacminin değişmesi ve üretim maliyeti arasındaki ilişkilerin niteliği 3 ayrı şekilde olmaktadır.
1- Üretim artarken, maliyet sabit kalır. buna sabit maliyet, sabit verim denmektedir.
2- Üretim artarken, maliyet artar ise, buna artan maliyet, azalan verim denmektedir.
3- Üretim artarken, maliyet azalır ise, buna azalan maliyet, artan verim denmektedir.
Basit örnekler anlatmak gerekirse,
Birinci durumda Sabit Maliyet, değişime rağmen üretim faktörlerinin hepsi homojen ve aynı kalitede olursa verim ve sonucunda maliyet sabit kalmaktadır.
David Ricardo'nun döneminde bahsettiği bu tarz bir üretim maliyet ilişkisini içermekteydi. Bu yüzden tam uzmanlaşmanın mümkün ve gerekli olduğunu söylemekteydi. Üretimde sabit maliyet söz konusu olduğunda üretimi arttırmakta bir sorun görülmez, çünkü maliyet aynı kalacağından tam uzmanlaşma (complete specialization) sonucunu doğurmaktadır.
Klasik dönem iktisat anlayışında maliyet ifade edilirken, uluslarası ticaret manasında iki ürünlü modelde 1 birim ürün için karşılık olarak diğer üründen kaç birim ürün demektir. Sabit maliyet durumunda bu bahsi geçen 1 birim ürün için karşılık olarak ithal edilen ürün miktarının değişmemesi durumudur.
İkinci durumda bahsedilen Artan Maliyet daha gerçekçi bir anlayıştır, çünkü üretim için kullanılan her birim özdeş ve aynı kaliteli olmadığı açıktır. ayrıca, üretim faktörleri yani çalışanlar üretimde aynı oranda ve yoğunlukta kullanılamaz.
Üretimi arttırmak adına diğer maldan veya mallardan kesilen kaynaklar, söz konusu malın üretiminde aynı verimde kullanılmadığı için verimin daha düşük olacağı bir gerçektir.
Diğer bir taraftan, artan fırsat maliyetinin anlamı diğer malın üretiminden her defasında daha fazla miktarda vazgeçme gerekliliğidir. Bunun sebebi kaynakların ve üretim faktörlerinin daha verimli olduğu alan dışında kullanılması nedeniyle üretim için daha fazla faktöre ihtiyaç duyulacaktır. Anlaşıldığı üzere, bir birim bahsedilen malın üretim artışı için diğer ürün üretiminden daha fazla vazgeçmek gerekli olacaktır.
Ayrıca Artan Maliyetin sonucu olarak eksik uzmanlaşma (incomplete specialization) meydana gelmektedir. Buna neden olan, üretimdeki artışa bağlı olarak üretim maliyetlerinin artması yani fiyatın artmasıdır. Bu fiyat artışı neticesinde ihracat için uygun olan fiyat belli bir noktadan sonra dünya fiyat düzeyine ulaşmış olacaktır. Bu durumda eksik uzmanlaşmayı gösterir, çünkü fiyatlar eşitlendikten sonra bu ürünün üretimin arttırmanın bir anlamı yoktur.
Üçüncü sırada adı geçen Azalan Maliyetler durumunda ise, aktarılan her yeni üretim faktörü daha fazla üretim artışı getirir, yani verimlilik artış gösterir. Bu durumun oluşması için iki ayrı değerlendirme söz konusudur, ilk olarak içsel tasarruf diye telaffuz edilen firma içinden kaynaklı olumlu etkilerdir, bunlara örnek olarak, küçük ve yeni başlayan firmaların kapasitesini eksik kullanması ve neticesinde üretim maliyetinin yüksek olması gösterilebilir, tersine işletmenin büyürken daha etkinliğe kavuşmasıyla da maliyetin azalması ortaya çıkar. İkinci olarak, endüstri içinde olan etkiler ise, belli bir endüstri ülkede geliştikçe, bu endüstriye yönelik hammadde, ara mallar ve nitelikli insan gücüne daha kolay ve ucuza sahip olmak mümkün olur. Sonuç olarak, maliyet azalır. Gerçekçi olmak gerekirse, sonsuza kadar azalan maliyetin olması pek olası değildir, belli bir noktadan sonra artan maliyet seviyesine ulaşması öngörülmektedir.
Kısaca, bu metinde anlatılmak istenen Sabit Maliyet, Artan ve Azalan Maliyetin genel olarak ne anlama geldiğini açıklamaktadır.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder