Uluslarası ticaret teorisinde temel bilgiler verilirken genellikle taşıma giderleri (transportation costs) sıfır olarak kabul edilir.
Fakat, hepimizin tahmin edebileceği gibi gerçek dünyada taşıma giderleri ihracat ve ithalatın yapılması açısından önemli bir etkendir. Özellikle uzak ülkeler arasında taşıma masrafının yüksekliği nedeniyle dış ticaretin yapılmasına yönelik bir engel söz konusu olabilmektedir.
Taşıma giderleri ticari malların ihracatçı ve ithalatçı ülkelerdeki fiyatlarını değiştirerek doğal olarak ticaret hacmini dolaysız olarak etkileyebilmektedir. Taşıma giderleri etkisine bağlı olarak üretim yeri seçimi gibi konularda da dolaylı olarak etkisi olduğu açıktır.
Basit bir tanımlama yapmak gerekirse, taşıma masrafları malları bir yerden başka bir yere ulaştırmak için yapılan masrafın tümüdür diyebiliriz. Bu giderlere örnek olarak; navlun, yükleme boşaltma giderleri ve mallar hareket halindeyken faiz giderleri ve benzerleri sayılabilir.
Daha önceki yazılarda hesaba katılmayan taşıma giderleri analize katılması durumunda, dış ticaretin yapılması için iki ülke fiyat farkının yanında, malı bir ülkeden diğerine ulaştırmak için gerekli olan masrafların bu fiyat farkından büyük olmaması koşulu ortaya çıkar.
Bu koşula yani fiyat farkı taşıma giderlerini çıkaran ve karlı olanlara ticari mallar (traded goods), bu koşula uymayanlara ise ticaret dışı mallar (nontraded goods) denmektedir.
Birçok malın ve hizmetin dış ticarete konu olmamasını açıklayan taşıma giderlerinin göreceli olarak yüksek olmasıdır. Bu noktada, ayrımı oluşturan ise genellikle değeri yüksek ağırlığı hafif olma durumu ve değeri düşük ağırlığı fazla olma durumu arasındaki farktır. Çimento örneği gibi değeri ağırlığından oldukça yüksek olan bir malın uluslarası ticareti pek görünen bir durum değildir.
Bunun yanında, son yıllardaki teknolojik gelişmelerden herşey gibi etkilenen bir taşıma olanakları da söz konusudur. Daha önce taşıması zor olan dondurulmuş ürünler, soğuk hava tertibatlı kamyonlarla taşınabilir hale gelmiştir. Büyük gemilerin inşasıyla malların uzak ülkelere gönderilmesi eskisinden daha ucuza gelmektedir.
Özellikle RO-RO* veya konteyner taşımacılığı indirme bindirme ve navlun giderlerini önemli ölçüde düşürmüştür. Dolasıyla bu teknolojik gelişmeler sonrası birçok ticarete uygun olan mal, ticari mal kategorisine yükselebilmiştir.
Taşıma giderlerinin ticaret hacmini etkilediği bir gerçektir. Eğer taşıma giderleri olmasaydı tüm dünyada tek fiyatın yerleşmesi mümkün olabilirdi. Ancak taşıma giderleri bir gerçeği hesaba kattıktan sonra ithalatçı ülke ile ihracatçı ülke arasındaki fiyatlar birbirinden farklı olacaktır. ithalat yapılsa bile söz konusu ülkedeki malın fiyatına artı olarak taşıma giderlerini ekleyerek diğer ülkede bir fiyat oluşacaktır.
Endüstrilerin kurulumu aşamasında yer seçimi bağlamında değerlendirmeye alınan bir faktörde üretime geçildikten sonra söz konusu malın tüketiciye ulaştırılmasının ortaya çıkaracağı giderdir. Bu bağlamda yer seçiminde üç farklı düşünce vardır.
Kaynağa yönelimli endüstriler (resource-oriented industries)
Piyasaya yönelimli endüstriler (market-oriented industries)
Serbest endüstriler (foot loose industries)
Kaynağa yönelimli endüstriler genellikle üretim sürecinde hacmi küçülen ve işlendikten sonra daha hafif olarak taşınabilen ürünlerin olduğu endüstrilerdir. Kaynağa yakın şekilde hammaddeye kolayca ulaşılırken, işlendikten sonraki ürünü piyasaya taşımak için taşıma masrafları vermeyi tercih ederler. Örnek olarak, demir çelik endüstrisi, şeker sanayi ve ayrıca turizm gibi hizmetler de verilebilir.
Tersi durumunda yani üretim sürecinden sonra ağırlığı artış gösteren ürünler ise piyasaya yönelimli bir yerleşim seçimini düşünürler. Taşıma giderlerini hammaddeleri taşımak için verirken, üretimden çıkan ürünü ise bulundukları yerde satabilmek isterler. Buna örnek olarak, otomobil montaj endüstrisi verilebilir.
Bazı mallar ise üretimini, kaynakların olduğu yere veya piyasa merkezlerinde yapılmasıyla herhangi bir kazancı olmayacağını düşünür. Bu şekilde seçim yapan endüstrilere serbest endüstriler denir. Bu yaklaşım, iki yönelimin arasında bir seçim yapmanın bir fark oluşturmayacağı temeline dayanır. Örnek olarak, konfeksiyon ve petrol ürünler endüstrileri verilebilir.
Taşıma giderlerinin neden olduğu bir diğer ticaret fikri ise, sınır ticareti (border trade) dir. Sınır iki tarafındaki halkın yoğun bir ticaret içerisine girmesinin nedeni, malların iç bölgelerden getirilmesine oranla taşıma giderlerinin sınırdaki komşu yerleşim birimden getirilmesinin daha karlı olacağı düşüncesine dayanır.
Uluslarası ticaretin birbirine yakın ülkeler arasında yoğunlaşması da bu temel yaklaşımın bir diğer boyuttaki karşılığıdır.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder