Tarife dışı araçlardan bir diğeri de döviz kontrolü veya diğer adıyla kambiyo denetimidir. (exchange control)
Genel olarak dövizle ilgili işlemler üzerine hükümetin koymuş olduğu kısıtlamalara, yani döviz piyasasına yapılan hükümet müdahalelerine kambiyo denetimi (döviz kontrolü) adı verilir.
En katı olarak uygulanan döviz kontrolünde serbest döviz piyasası yoktur. Bunun anlamı her türlü döviz işleminin devletin tekeli altında olmasıdır.
Hükümet döviz almak ve satmak isteyenler için merkez bankasını görevlendirir.
İhracat yaparak, döviz geliri elde eden biri bu dövizleri belirli bir süre içinde, ilgili bankaya satmak zorundadır. Bu şekilde biriken döviz gelirleri, çeşitli dış ödeme ihtiyaçları arasında dağıtılır.
Ayrıca çeşitli nedenler, genel olarak ithalat yapmak maksadıyla merkez bankasından döviz satın alabilmek için önce yetkili makamlardan, bu ödeme türü ve miktarı konusunda bir izin (lisans) almak gereklidir. Döviz kontrolü genel olarak sabit kur sisteminin uygulandığı ülkelerde görülür.
Grafik üzerinde bu durumun incelemesine yapabiliriz.
TT döviz işlemlerinin serbest olması durumunda dolar talep eğrisidir.
AA ise dolar arz eğrisini göstermektedir.
İkisinin kesiştiği nokta OP de ise kurun serbest piyasa koşullarındaki dengesi görülmektedir.
Fakat kambiyo denetimi rejimlerinde hükümetler resmi kuru genellikle denge kurunun altında belirlerler. Buna ulusal paranın aşırı değerlenmesi dendiğini biliyoruz.
Grafikte resmi döviz kuru OR ise gösteriliyor.
Bu kurdan döviz talebi OB, döviz arzı ise OD dir.
Sonuç olarak, DB miktar bir talep fazlası vardır.
Hükümet yetkilileri OD döviz arzına eşit miktarda lisans çıkartacaktır.
*Böylece aşırı değerlenmiş döviz kurundan yalnızca sınırlı sayıda kimsenin talebi karşılanmış olur.
Bu sınırlı insan arasında yer almayanlar, daha yüksek fiyattan döviz talep etse bile, döviz alma olanağı bulamazlar. Bunun sonucu döviz karaborsasının ortaya çıkmasıdır.
İhracatçılar veya döviz geliri elde edenler kazandıkları dövizleri düşük resmi kurdan bozdurmak yerine bunları kambiyo denetiminden kaçırarak, yüksek fiyat elde edebilecekleri serbest piyasada (karaborsa) satarlar.
Yakın tarihimize kadar döviz karaborsası (Tahtakale) Türkiye'de önemli bir olay durumundaydı.
Ancak 1981 den sonra esnek kur sistemlerinin uygulanması ve döviz kontrolünün yumuşatılması ile birlikte, serbest döviz piyasasının 'karaborsa' niteliği ortadan kalkmıştır.
Yoğun şekilde az gelişmiş ülkeler tarafından uygulanmıştır. İthalatı kısıtlayarak dış ödeme açıklarını önlemek için kullanılan bir araç olarak görülmesi bunda etkili olmuştur.
Diğer önemli neden ise, ithalat hacminin mutlak olarak kısıtlanabilmesi ve mevcut döviz rezervlerinin çeşitli dış ödemeler ihtiyaçları arasında bir öncelik sırasına göre dağıtılmasıdır. Bunun anlamı zenginlerin çok sayıda lüks mallar ithal etmesinden ise, ithalatı sadece zorunlu görülen mallara kaydırmak mümkün olabilmektedir.
Kambiyo denetimi gibi araçlar yoğun müdahaleci sistemlere özgüdür. Yoğun koruma duvarları ulusal ekonomiyi dış dünyada soyutlar. Ayrı bir ulusal piyasanın oluşmasına neden olur.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder