Farklı Ulusal Paralara Bağlı Krediler Üzerinden Yapılan Swaplar
Currency Swaps
1980’lerin başında ilk kez uygulanmaya başlanan farklı ulusal paralar üzerindeki borç swapları, -faiz swapları- kadar olmasa da, hızla gelişmiştir. Ulusal para swapları, bir ulusal paraya bağlı borç yükümlüğünün başka bir ulusal para üzerinden benzer bir borç servisi yükümlülüğü ile değiştirilmesine imkan veren bir uygulamadır.
Bir farklı ulusal para swapına ödünç fon almak isteyen iki firmanın önce en iyi tanıdıkları piyasalardan ve o ülkelerin ulusal paraları üzerinden borçlanmaları ile başlanılır. Somut bir örnekle ile daha net bir açıklama yapılmaktadır.
Örneğin, bir Japon firması tipik olarak kendi piyasasında tanınır ve borçlanmaları da Japon yeni üzerinden kendi ulusal piyasalarında yapılmaktadır. Fakat, diyelim ki söz konusu Japon firması, ABD’ye yönelik ihracatla uğraşan ve buradan sağladığı dolar akımlarıyla borçlarını karşılamak isteyen bir firma olsun. Söz konusu borçlanmayı Amerikan piyasasında dolarla değil de kendi ülkesinde yen ile yapmak istemesi tamamen borçların maliyeti ile ilgilidir. Çünkü, firma kendi piyasasında ün yapmış, o bakımdan da uygun koşullarla borçlanma olanağı mevcuttur. Ancak Amerikan piyasasında tanınmadığı için, daha yüksek faizlerle borç alabilmektedir.
Özet olarak, yen üzerinden borçlanmak söz konusu firma için avantajlıdır. Fakat, firmanın asıl istediği dolarla borçlanmaktır ve bu firma için avantajlı değildir. Tüm bunlara istinaden, firma yen ile borçlanıp, bu borç ödemelerini dolarla yapmayı öngören bir düzenlemeye oldukça istekli olacaktır. Bu düzenleme neticesinde hem kendisine kur garantisi sağlayacak, hem de istediği para üzerinden doğrudan borçlanma durumuna göre ödünç fon maliyetini düşürecektir.
Japon firması böyle bir swap anlaşmasını, aynı durumun tersini yaşayan bir ABD firması ile yapabilir. Eğer bu firmalar birbirlerini bulur ve aralarında swap anlaşması yaparlarsa, iki tarafta bundan yarar sağlayacaktır. Ancak bu tarz bir arayış ve buluşma kolay olmamaktadır. Bu piyasanın gelişmesine bağlı olarak aracılık görevi üstlenen bazı büyük bankalar ve swap dealerları ortaya çıkmıştır. Bu nedenle ulusal para swapına girişmek isteyen bir firmanın tek yapması gereken bu konularla uğraşan bir banka veya swap dealer ile anlaşmaya varmaktır.
Banka (dealer) tarafları bir araya getirerek ilişkinin kurulmasını sağlar, bu hizmetleri karşılığında belli bir komisyon almaktadır. Bankanın bu şekilde devreye girmesi doğal olarak maliyet avantajlarını azaltacaktır. Çünkü banka komisyonları ile birlikte toplam maliyet avantajları şimdi üç paya ayrılır. (2 firma ve Banka)
Banka ile swap düzenlemesine girişen bir firma açısından çoğu kez ilişkinin öbür tarafındaki firma bilinmemektedir. (işlemin öbür ucunun rasgele olması – blind basis) Bugün itibariyle bankalar swap ticareti konusunda müşterilerine karşı taraf olma hizmeti sağlamaktadırlar. Yani, swap bünyesindeki bu değişimi istenen ulusal para üzerinden ve istenen piyasa oranlarından düzenler ve yükümlüğünün öbür ucunu kendileri karşılar.
Swap bankaları firmalar açısından bir karşı taraf durumunda oldukları için bir ölçüde işlemin mali riskini de üstlenmiş olmaktadırlar. Fakat, belirtmek gerekir ki bankalar da kendi aralarında bu bağlamda swap düzenlemeleri de yapabilmektedirler. Swap anlaşmaları için arzulanan ulusal para cinsi, miktarı ve süresi gibi nitelikler de banka tarafından düzenlenmektedir.
Ulusal para swapları genellikle 10 yıla kadar varabilen vadelerle yapılabilmektedir. Swap işlemi genellikle iki farklı paraya bağlı, fakat tutarları eşit değerde olan kredilerin borç servisi yükümlülüklerinin değiştirilmesi biçiminde olur. Bir ulusal paraya bağlı kredinin başka bir paraya bağlı kredi cisinden karşılığının hesaplanmasında anlaşmaya varılan bir kur esas alınmaktadır. Genellikle cari piyasadaki anında teslim kurudur.
Swap edilecek kredinin anapara miktarına ‘sanal değer’ (notional value) denilmektedir. Ulusal para swaplarının temel özelliklerinden birisi swap edilecek kredi işlemindeki anapara değerlerinin coğunlukla birbirine eşit olmamasıdır.
Bu bir zorunluluk değil, aksine işleri kolaylaştırdığı için yapılmaktadır. Anapara değerlerinin (sana değerlerin) eşitliği, swap sözleşmesi ile gerçekte değiştirilen kredilerin anaparaları değil, bunların ilgili yabancı paralar cinsinden ödenecek faizleridir. Kredilerin sanal değeri, yalnızca işlemin büyüklüğü konusunda bir ölçü birimi işlevi görmektedir. Gerçekte bu miktar yabancı paranın taraflar arasında devredilmesi ve vade sonunda ödenmesi söz konusu olmamaktadır.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder